Soylu: Bu sene 86 selefi dernekle alakalı soruşturma yapıldı

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, bu sene 86 selefi dernekle alakalı soruşturma yapıldığını, bunların 61’ini savcılığa tevdi ettiklerini bildirdi.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Bakanlığının 2021 seneyi bütçesinin görüşüldüğü Türkiye Büyük Millet Meclisi Tasarı ve Bütçe Komitesinde milletvekillerinin sual ve eleştirilerini cevapladı.

Van’da iki köylünün helikopterden atıldığı iddiasına ait sual üzerine Soylu, o yarıyıl Yıldırım-10 Norduz İşlemi kapsamında, Van’ın Çatak ilçesi Andiçen Semti Sürik mezrasında güya Kato Jirka cephesi milletle ilişkiler mesulü Mihrali Yılmaz’ın olduğu bilgisine eriştiklerini anlattı.

Güvenlik eforlarının, 4 konutun olduğu mezrayı insansız hava taşıtlarıyla İHA izlemeye başladıklarını belirten Soylu, İHA’lar tarafından çekilen resimleri göstererek Osman Şiban’ın evine 3 teröristin geldiğini söyledi.

Şiban’ın, yakın zamanda savcıya ve mülkiye müfettişine “Belleğimi kaybettim, müsait değilim.” dediğini aktaran Soylu, Osman Şiban’la teröristlerin, ellerinde şemsiyelerle kayalıklara intikal görüntülerinin alındığını ifade etti.

Mersin’de oturan Şiban’ın, Mihrali Yılmaz’ın anlatımıyla “milislik” yaptığını dile getiren Soylu, Şiban’ın, Sürik Mezrası’na yazın gelip 3-4 ay kaldığını ve daha sonra gittiğini söyledi.

Servet Turgut’un yaşadığı barakanın İHA’larca çekilen resmini de gösteren Soylu, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Bunlar kayalıklara giden teröristler. Bunlar kayalıklara gider gitmez hem silahlı insansız hava taşıtı SİHA hem de yakın hava yardımıyla işlem başlıyor. Bunların tesirsiz hale getirildiğini değerlendiriyoruz. Ardından Yarbay Muammer Özdil, kahramanlıklarını herkesin anlattığı Yüzbaşı Mahmut Top, Sezer Uçar ve Yusuf Uyar bizim astsubaylarımız, uzman çavuşlarımız, komutanlarını yalnız vazgeçmiyorlar, mağaraya giriyorlar. İkisinin orada tesirsiz halde olduklarını görüyorlar. Bütün kafalarını kaldırıyorlar, bir terörist 3’ünü şehit ediyor. O terörist, mağaranın içerisinden yarıyor ve çıkıyor. İndiği yer bir ırmak. Bizimkiler köpeklerle kovalıyorlar, buluyorlar, çatışmaya giriyorlar ve can veriyor. Bakın bombalanıyor, işlem yapılıyor, hemen 200-300 metre yakında, Servet Turgut hadisenin olduğu yerde. Kovalamaca, hafif darplaşma oluyor. Ardından ‘ben değilim, bu adamlara konut sahipliği yapan Osman Şiban’dır’ diyor. İlk Osman Şiban’ın adını o veriyor. Sonra Osman Şiban’ı alıyorlar. İlk helikopterle 3 şehidimiz gidiyor. Başka bir helikopterle 2 terörist gidiyor. En son terörist, Servet Turgut ve Osman Şiban da üçüncü helikopterle naklediliyor.”

Mihrali Yılmaz’ın, “köyden iki şahsın eziyet edilip helikopterden atıldığına” ait ifadelerini okuyan Soylu, bunların palavra olduğunu söyledi.

Soylu, helikopterin kapısının açılarak alta bir şeyin atılması görüşünün “akla ziyan” olduğunu belirterek, hadiseyle alakalı adli ve yönetimsel soruşturma yürütüldüğünü bildirdi. Soylu, “Milis oldukları Osman Şiban ve Servet Turgut ve bunlara takviye yataklık yaptıkları bariz ortada olan bir sorunu böyle ortaya koyuyorum. Bakın hadisenin sonrası için bir karar vermedim. Ben bildiğimi söylüyorum. Kurgu yapmıyorum. Osman Şiban’ın bu işle ilgilendiği tam kayıtlarımızda var.” diye konuştu.

Sendikaların Ermenek, Soma ve Gebze’deki yürüyüşleriyle alakalı sual üzerine Soylu, Tüzük’nın, yönetin inisiyatifine vazgeçtiği yetkiler olduğunu kaydoldu.

Şov ve yürüyüşlerle alakalı valinin, Şehirler Yöneti Genel Müdürlüğünün ve yeni tip koronavirüs Kovid-19 salgını sebebiyle Şehir Hıfzıssıhha heyetlerinin karar aldığını dile getiren Soylu, mevzuyla alakalı kendilerine ait mesullükler olduğunu da ifade etti.

Soma’daki insanların haksızlığa uğradığını gördüklerini belirten Soylu, mevzuyla alakalı iki sendikanın idareyicileri ve iş verenle görüştüğünü, sualin çözümüne ait yapılacaklar için 2 ay müddet istediğini anımsattı.

Ermenek ve Gebze’de yürüyüş yapmak isteyen emekçilerin, Vali’nin “Mevzuyu değerlendiriyoruz, azıcık direnin.” demesine karşın yürümekte ısrarcı olduğunu anlatan Soylu, salgın sebebiyle yürüyüşlere izin verilmediğini söyledi.

İçişleri Bakanı Soylu, İstanbul Büyükşehir Belediyesinin takviye paralarına el konulduğuna ait iddialara da cevap vererek, alakalı yasalarda takviye ve bağışın ayrı şeyler olduğuna işaret etti.

Yasalarda Cumhurbaşkanlığının izin verdiği kamu müessese ve kuruluşları ile valinin izin verdiği derneklerin takviye toplayabileceğine ait kararları andırdıran Soylu, İstanbul, İzmir ve Ankara büyükşehir belediyelerinin yaptığı şeyin kumpassızlığa, yolsuzluğa ve kanunsuzluğa dönebileceğinin sarihçe ortada olduğunu dile getirdi.

Soylu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun, karşı olduğu Kanal İstanbul projesini tenkit etme hakkının olduğunu ancak projeyi, kamu kaynağı kullanarak “israf kumpası” biçiminde yansıtmasının muhtemel olmadığını ifade etti.

Eylem ve aktifliklerin menedildiğine ait iddialara yanıt veren Soylu, “Ülke genelinde 2018’de 31 milyon 36 bin 329 şahsın katılımıyla tertip edilen 46 bin 389 eylem ve faalliğin yalnızca binde 8’ine, 2019’da 32 milyon 166 bin 244 şahsın katılımıyla tertip edilen 51 bin 525 eylem ve faalliğin binde 7’sine ve şu tarihe kadar da 31 bin 190 eylemin yalnızca binde 8’ine müdahale edildi.” diye konuştu.

Suriyelilerin karıştığı vakaların rakamsal bilgisiyle alakalı suale Soylu, “Türkiye’de yurttaşlarımızın karıştığı asayiş vakalarının toplamı yüzde 1,5’dur. Suriyelilerin 0,7’dir. Takribî 9 sene geçti. Birlerden başladı binde 7’lere geldi. Binde 7’nin de bir veya iki puanı kendi aralarındaki darplaşmalardan kaynaklanıyor.” yanıtını verdi.

Bu sene şu ana kadar İçişleri Bakanlığından farklı nedenlerden 482 şahsın ihraç edildiğini belirten Soylu, bu sayının 2019’da 628, 2018’de 332 ve 2017’de 198 olduğunu söyledi.

İçişleri Bakanlığının disiplin teşkilatı olduğunu ifade eden Soylu, “Her ne olursa olsun kimsenin kendi başına hareket etme beceriyi mevzubahisi değildir. Bizim buna izin etmemiz muhtemel değildir. Bunu bizim tam teşkilatlarımız öğrenmelidir. Onun için aralıksız eğitim veriyoruz.” diye konuştu.

İçişleri Bakanı olduğu gün 15 bin gözetmenin tahsis edildiğini gördüğünü aktaran Soylu, “Şu anda 5 binin altında. Bunu ısrarla alta sürüklemeye çalışıyorum.” ifadesini kullandı.

Kendisinin gözetmelerini eksilttiği bireyler tarafından tenkit etildiğine dikkati sürükleyen Soylu, şu bilgileri verdi:

“Bazı iş adamlarına korumalar veriliyor. Bir tane polis var yanında, 6 adam restorana giriyorlar. Herkes ayağa kalkıyor. Biz buna direnemeyiz. ‘Çekin kardeşim bunların hepsini’ dedim. Rastgele bir terör tehdidi veya başka bir yerden tehdit olmadan koruma alabilmesi muhtemel değildir. Bu kadar sarih ve net. Resmi olmayan iş adamı ve bireylere verilen koruma rakamı 175 bireye yakın. 87 bireye çağrı üzerine koruma, 17 şahsa da özel koruma yapılmaktadır. Bunların ehemmiyetli bir kısmı Doğu ve Güneydoğu’da iş yapanlar veya şahsi husumetten dolayı bizim gözetmek gidişatında olduğumuz bireyler.”

FETÖ ile gayrette Interpol ile yaşanan meselelere değinen Soylu, “Kızdık olmadı, bağırdık olmadı, çaba ettik olmadı. Kırmızı bülten çıkarıyoruz, kabul etmiyorlar. Askıya alıyorlar, düşürüyorlar. Bir tasayla karşı karşıyayız. Bu coğrafyayı yok edeceklerdi. Zekeriya Öz’ü de istiyoruz, Adaletli Öksüz’ü de istiyoruz. Hepsini istiyoruz ama kale almıyorlar. Geçen gün Cezayir’den getirdik. İstedik, iki taneydi, biri daha evvel kaçmış, değişik oranın mesullerinden bir tanesiydi. Aldık, getirdik.” dedi.

Selefi derneklerin vaziyetiyle alakalı suale İçişleri Bakanı Soylu, “Bu sene 86 selefi dernekle alakalı soruşturma yapıldı. 61’ini savcılığa tevdi ettik. Bazen bunların kayıt, para ve farklı yasaya uymayan sorunları olur, kimileri de ideolojik, yasaya uygun olmayan birtakım sorunları olur. Devletimiz bu işin peşinde. Hiç merak etmeyin, adım adım her şeyi takip ediyoruz. Halkımız bize güvensin.” diye konuştu.

Bakan Soylu, halka gece gündüz hizmet etmek için çalıştıklarını vurgulayarak, şunları kaydoldu:

“Son 20 günde huduttan geçen 7 tane bombalı eylem yapmak isteyeni yakaladık. Haberiniz var mı? Yalnızca huduttan geçen. Ulusumuzun bu mevzuda bize, hükümetimize, Cumhurbaşkanımıza ve Cumhur İttifakına emaneti var. Biz bu emanet için gece gündüz çalışıyoruz. Bizim ışığımız, o gece Tüzük Duruşmasının ışığını yaktığı gece yanmadı. Bizim ışıklarımız her gece yanar, yanmak zorunda.”

HDP’li vekillerin kendisine aralıksız bazı sözler söylediğini belirten Soylu, “Bir tek tümce söyleyeceksiniz, ‘Bu PKK’nın Allah belasını versin’ diyeceksiniz. Allah’ınızı seversiniz bir tek tümce, başka bir şey istemiyoruz sizden.” ifadesini kullandı.

“Böyle deyince her şey bitiyor mu?” diyen HDP’li vekillere Soylu, “Evet, her şey bitiyor. Hadi bir deyin. Bakalım bitiyor mu, bitmiyor mu? Dostlarınızın Kandil’e gittiği zaman hangi muameleyle karşı karşıya kaldığını öğreniyoruz. Öğreniyorum, isterseniz anlatayım.” karşılığını verdi.

Komitede İçişleri Bakanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü, Jandarma Genel Komutanlığı, Sahil Güvenlik Komutanlığı, Göç Yöneti Genel Müdürlüğü ile Afet ve Acil Vaziyet Yönetimi Başkanlığının 2021 seneyi bütçeleri kabul edildi.

Anadolu Ajansı