Kabine toplantısı sonrası Cumhurbaşkanı Erdoğan yeni tedbirleri açıkladı. Yeni tedbirlere göre hafta sonu sokağa çıkma kısıtlaması geldi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Cumartesi-Pazar artık evlerimizdeyiz” dedi. Öte yandan Erdoğan, “Hafta içi her gün gece saat 21 ile sabah 5 arasında genel sokağa çıkma sınırlaması uygulanacaktır.” açıklamasında bulundu. Yeni tedbirlerin başlanacağını gün de açıklandı.
Son dakika! Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında, Beştepe’de görüşülen Kabine toplantısı bitti ve Erdoğan, toplantı sonrası açıklama yaptı.
Başkan Erdoğan Kabine buluşması sonrası yaptığı konuşmada Koronavirüs ile alakalı son alınan yeni son dakika kararlarını tek tek açıkladı.
Başkan Erdoğan’ın açıklamalarından satır başları şu biçimde;
SON DAKİKA YENİ KARARLARI AÇIKLADI
* Alınan kararlar istikametinde hafta içi her gün gece 21 ile sabah 5 arasında genel sokağa çıkma sınırlaması uygulanacak.
* Hafta sonları cuma akşamı 21.00’den Pazartesi sabahı saat 05.00’e kadar kesintisiz devam edecektir. Cumartesi Pazar artık konutlarımızdayız.
* Yapım, tedarik, lojistik, sağlık, tarım, orman gibi genelgede yer alacak sektörler bu kapsamın dışındadır. Market, bakkal, kasap, manav gibi firmalar konuta kutu hizmeti veren yerler tanımlanacak saatler çerçevesinde hafta sonu kısıtlamasının dışındadır. Lokantalar kutu servis haricinde hizmet veremeyecektir.
* 65 yaş üstü ve 20 yaş altı toplu taşıma vasıtalarını kullanamayacaklardır. Umumi Hıfzıssıhha Heyetleri şehirlerdeki taşıma hizmetlerinde salgının dağılmasına yol açan aksaklıkları gidermek için gereken ihtiyatları alacaktır.
* Ana sınıfı ve eşi eğitim müesseselerin faaliyetlerine ara verilecektir.
Ulusimizden salgının konutlarda buluşma olasılığını göz önünde bulundurarak tehdit geçene kadar davetli kabul etmeye ara vermelerini rica ediyorum. Konutlarda gün, mevlit, taziye, yılbaşı gibi faallikler yapılamayacaktır.
* Cenaze namazları yakınları dahil 30 bireyle kılınacak, nikahlar bu rakamı geçirmeyecektir.
* Hamam, sauna, spor salonları faaliyetlerine ara verilecektir.
* Her alışveriş merkezi, mahalle pazarı için hıfzıssıhha heyeti rakamı tek tek tanımlayacaktır. Ayrıca alışveriş merkezlerine girişlerde HES kodlamasına geçilecektir.
* Kalabalık sokaklar ve alanlara girecek şahıs rakamı sınırlanabilecektir.
* Kamu kuruluşlarının mesai saatleri 10.00 ile 16.00 arası uygulanabilecektir. 50 bireyden fazla çalışan işyerlerinde, işyeri doktorun liderliğinde, güvenlik uzmanı ve tanımlanan personel tarafından salgın önlemlerin uygulaması sıkı bir biçimde sorgulanacaktır.
İçişleri Bakanlığımız yayınlayacağı genelgede yer alacak salı akşamından itibaren uygulamada yer alacaktır.
Bu önlemlerin ve aldığımız kararların hayırlara vesile olmasını diliyorum.
Aziz ulusum, bedelli basın üyeleri sizleri en kalbi duygularımla, muhabbetle selamlıyorum. Kabine buluşmamızın ilk ve en ehemmiyetli mevzusu uzunca bir vakittir olduğu gibi koronavirüs salgınındaki büyümelerdi. Dünyanın her yerinde görülmedik seviyede tırmanışa geçen salgın ne yazık ki ülkemizde de tesirli oldu.
“BU TEMKİNLER DIŞINDA BİR TAKAT BULUNMMUYOR”
Bu çerçevede birtakım ihtiyatları yaşama geçireceğimizi kamuoyuyla paylaşmıştık. Hadise rakamların 30 bine katlanmış olması çok dikkatli ve sabırlı davranmamız gerektiğini gösteriyor. Kasvetleri minimuma indirebilmek için her türlü mücadeleyi gösteriyoruz. Şu evrede insan hareketliliğini en aza indirmeyi hedefleyen bu temkinler dışında bir takat bulunmuyor.
Vatandaşlarımızdan öncelikle tamam diye ifade ettiğimiz paklik, maske, mesafe kaidelerine en sıkı biçimde riayet etmelidir. Salgın önlemlerine harfiyen uygulamasını bekliyoruz. Salgın tehdit olmaktan çıkana kadar mecburi kalmadıkça kalabalığa karışmamalarını, konutlarında bile dikkatli hareket etmelerini istiyoruz. Bu salgına karşı en tesirli ihtiyat kendimizi gözetmektir.
Hoşlandıklarımızın ve öbür insanların sıhhati için üzerimize düşen fedakarlıkları yapmak zorunluluğundayız. Soğuk algınlığı, gribin çoğalması sağlık sistemimizin üzerindeki yükü ağırlaştırmıştır. Sağlık çalışanlarımıza en büyük teşekkürümüz onlara ilave yük getirmemek olacaktır.
Sağlık Kurumumuzdaki doluluk oranlarını ne kadar altta yakalayabilirsek kendimizi o derece güvende sezeriz. 83 milyon hep beraber seferberlik ruhuyla hareket etmemiz gerekiyor. Çaba çalışmalarını, sağlık çalışanlarımızın mücadelelerini bedelsizleştirmeyle alakalı yapılan spekülasyonlara dikkatli olmalıyız.
FİYATSIZ AŞI MÜJDESİ
Pek çok ülkenin sağlık sisteminin, altyapısının beceriksizliği nedeniyle cemiyetsel keşmekeş abuhavasına bizi de çekmek isteyenlerin oyunlarını gelmeyeceğiz. Alnının akıyla nice gayretlerden çıkan Türkiye salgın karşısında da Allah’ın izniyle kesinlikle kazanacaktır. Allahın İzniyle aşı sürecinin de başlamasıyla hakimiyeti ve idarenmesi daha basit bir çaba yarıyılına gireceğiz.
Önümüzdeki bahar aylarından itibaren küresel salgını geride vazgeçmeyi ümit ediyoruz. Aşı çalışmalarını yakından takip ediyoruz. Her aşıyla yakından ilgileniyor, gereken iletişimleri kuruyoruz. İlk etapta 50 milyon doz uyuşma yapmış bulunuyoruz. Vatandaşlarımız rastgele fiyat ödemeden aşıya ulaşabileceklerdir. Önümüzdeki aydan itibaren sağlık çalışanlarından başlayarak bu aşının uygulaması başlayacaktır.
NARGİLE VE SİGARA UYARISI
Hükümet olarak bir yandan salgının önünü kesmeye çalışırken bir yandan da içeride ve dışarıda tarihi çaba yürütüyoruz. Bu ülkenin cumhurbaşkanı olarak ben ulusimden bir şey daha istiyorum, lütfen kapalı mekan konutlarımız ne olursa olsun, sigara içmeyi bu yarıyıl içinde netlikle vazgeçin. Nargile içmeyi netlikle vazgeçin bu süre içerisinde vazgeçin. Benim sigarayla da nargileyle de işim yok. Yalnızca ulusimin sıhhati için istiyorum. Ulusime olan sevgim için istiyorum. Bunların hepsi de akciğerlerimizi tehdit eden en ehemmiyetli, hasarlı mahsuller.
Ülkemizin merkezinde yer aldığı geniş coğrafyada, beşeri, politik, diplomatik, askeri olarak tarihi bir duruş sergiliyoruz. Arkadaş ve kardeş uluslara takviye olmak, mağdurlara el uzatmak için ihtimallerimizi seferber ediyoruz. Bağımsız, iftiharlı ve vicdanlı siyasetler nedeniyle Allah’ın desteği ve ulusimizin takviyeyi ile birer birer boşa çıkartıyoruz.
“BİZİ REEL ÜZEN İÇERİDE ÇIKAN EKSANTRİK MANZARADIR”
Dışarıda tuzakların, sergilenen vicdan ve nezaket dışı tavırların nedenini gayet iyi öğreniyoruz. Yüzyıllık kumpasları deviren, zekâlara vurulan yüzyıllık zincirleri kıran Türkiye’ye elbette bunun kıymetini ödetmek isteyenler olacaktır. Ülke ve ulus olarak bunların hepsini de göğüslemeye evelallah hazırız. Bizi reel üzen içeride karşımıza çıkan eksantrik manzaradır. Türkiye’de ekmeğini yiyip, vatanına husumet besleyen, havasını soluyup, ezanından, sancağından nefret eden, sefasını sürüp, insanını beğenmeyen bir kesim var. Bunlar zahirde demokrat, hümanist, müsamahalı gözükür gerçekte faşistin, darbecinin, vesayetçinin önde gidenleridir.
Temelde hiçbir şey üretmez, çok konuşur ama hakikatinde hiçbir şey söylemez. Bunlar dünyayı çok öğrenir gibi davranır ama hiçbir şeyden haberleri yoktur. Aralıksız haykırır ama hiç dinlemez. Palavrada ve kötülede hudut tanımaz ama asıllara gelince ardı d önerler. Demokrasiyi ulusin isteminde değil yurt dışından gelen sinyallerde arar. Çevresine kim ve nefret satmaktan kalbi kurumuş, ruhu kararmış, gözü âmâlaşmış, dili çatallaşmış bir güruhtur.
Ülkemizin ufkunu, enerjisini, havasını pisleyen suyunu pisleyen bu anlayışın demokrasimize maliyeti en az yarım yüzyıldır. Ulusin gönlüne girerek iktidara erişmek yerine dışarıdan dolanarak gelenlerin hak ettikleri yanıtı yeniden ulus verecektir. gerçi ulus er seferinde sandıkta hak ettikleri yanıtı vermiştir. Siyaset, cemiyet, sandık mühendisliği hesaplarına o kadar dalmıştır ki, ulusi görecek halleri yoktur.
Bunlar ülkenin esas bedellerine, müesseselerine saldırmayı adet ettiler. CHP’lilerin sık sık yaptığı bir milletvekilinin düşüncesizce yinelediği Türk Silahlı Kuvvetlerini maksat alan bühtan, başlı başına bu işin ulusal güvenlik sorunu haline dönüştüğünün sonucudur. Sırtını darbecilere yaslayarak iktidara gelen partinin Türk Silahlı Kuvvetlerine husumetini gayet iyi kavrıyoruz. Onların tasayı Türkiye’nin hudutlarını koruma, hudut ötesi harekatlarını yaparak asli misyonlarını yerine getiriyor olmasıdır. Sıfatları milletvekili olsa da söz akrobasiyi ile bu ülkenin ordusunu bühtan etmesine izin tüberkülozayız.
FETÖ, YPG/PKK’ya kadar terör örgütünün borazanlığını yapanlar ülkemizin güvenliğini genişletme mücadelelerini yasaklamaya çalışıyorlar. Azerbaycan ve Katar gibi ülkemizdeki arkadaşlıklarını gösterenlere saldırdıkça saldırıyorlar. Ülkemizde husumet gösterenlerin argümanlarıyla bizi maksat alıyorlar. Türkiye’yi yabancılara şikayet ediyor, yatırımcılara ülkeye gelmeyin iletiyi veriyorlar. Bunların kinlerinin nedeni ne Borsa İstanbul ne de Sakarya’daki fabrikadır. Bunları tasayı bizatihi Türkiye ve Türk ulusiyle, ülkenin maksatlarıyladır.
Demokrasi, hürlük, çoğulculuğun en içten korunucusu ve uygluyacısı biz olduk. Ey bu CHP’nin başındaki zat, senin milletvekilin kalkacak benim sillahlı güçlerime bu denli hakaret edecek, ahlaksızca, pespayece hakaret edecek ve sen bunu kapıya koyamayacaksın. Bak söylüyorum, bunun hesabını mehmetçiğine, askerine sahip çıkan bu ulus seni asla bağışlamayacak. Bunu bir defa bilesin. Sandıklar da seni bağışlamayacaktır. Bizim demokrasi ve hürlük hudutlarımız güya bu kavramların kaynağı olan batının kendisinin uymadığı, uygulamadığı kadar ileri seviyededir.
“BATIDA SINAMAYA KALKIN BAKIN BAŞINIZA NE GELİYOR”
Türkiye’de devlete yapılan atakların binde birini batıda sınamaya kalkın görün bakın başınıza ne geliyor. Böyle bir vaziyette ne milletvekili ne de gazeteci sıfatı sizi kurtarırn. Gezi hadiselerinde ülkemizi her mevzuda yargılayan, Fransa’da yaşanan korkunç görüntüler karşısında üç maymunu oynuyor. Basın üyeleri polis şiddetine mazur kalırken, Fransız medyası bunları yayınlamaktansa Türkiye aleyhtarı yayınlar yapıyor. Peygamber efendimize ait karikatürleri tenkit ettikleri için saatlerce denetleyen ülkeden başka davranış bekrlemiyoruz. Burası Fransa, başka bir şey bekrlemeyin.
Fransa’da insan hak ve hürlükleri ismine dinlediğimiz evhamları bir kere daha tekerrür ediyoruz. Ülkemizde elbette de insanlık hudutlarının bittiği çizgi vardır. Tek vatan, tek sancak, tem ulus tek vatan diye ifade ettiğimiz rabiamızdır bu çizgi. Türkiye’ye diz çöktüremeyenlerin politik ve ekonomik tetikçiliği yapanlar doğrudan esas değerlerimize hedefliyorlar.
Hükümete, orduya, istihbarata, Diyanete, korunma sanayine, yatırımlara, Akdeniz ve Karadeniz’deki hidrokarbon arama faaliyetlerimize saldırıyorlar. Ülkemize amaçlarına erişmekten alıkoymak için ellerinden geleni yapıyorlar. Ama muvaffak olamayacaklar. Ne yaparlarsa yapsınlar, hangi pespayeliğe tevessül ederlerse etsinler muvaffak olamayacaklar. Bu ulus Çanakkale’den 15 Temmuz’a kadar her yarıyılda bin senelik vatanından asla bırakmayacağını, sancağını indirtmeyeceğini, ezanını susturmayacağını göstermiştir.
“DÜNYADA BAŞKA ZIRVALAYAN HİÇ KİMSE ÇIKMADI”
Ulusçe Rabbimize olan sarsılmaz imanımız en büyük efor kaynağımızdır. Desteği yalnızca Allah, takviyeyi yalnızca ulusimizden bekleyerek yolumuza devam edeceğiz. Geçtiğimiz hafta Borsa İstanbul’un Türkiye Varlık Fonu’nun uhdesindeki yüzde 10’luk payının Katar’a satışı yapıldı. Bu uyuşmadan sonra Türkiye Varlık Fonu’nun Borsaistanbul’daki hisseyi yüzde 80,6’dır. Bay Kemal bunu bil, bunu öğren, bu sana gerekli. Katar Yatırım Otoritesi aralarında Almanya, İngiltere, Amerika Birleşik Devletleri gibi ülkelerin bulunduğu 40’tan fazla ülkede 400 milyar dolardan fazla yatırımı olan küresel bir kuruluştur. Bu kuruluş Londra borsasının da yüzde 10,3’üne sahiptir. Dünyanın hiçbir ülkesinde bu yatırımlardan dolayı Katar bizi ele geçiriyor diye zırvalayan kimse çıkmadı.
Almanya’nın tapusunu, İngiltere’nin tapusunu Katarlılara veren de çıkmadı. Aksine yapılan yatırımdan herkes memnuniyet durdu. Bu cins yatırımlar ülkemize dinleyen güvenin işaretidir. Bundan niçin rahatsız oluyorsun. Türkiye’nin ilk çeyrekte gelişmesi, yapım ve istihdamın kuvvetlenmesi bakımından çok ehemmiyetli. Ülkemizin yerli ve beynelmilel yatırımcılar için albenisini daha da çoğaldıracağız. Son 15 senede ülkemizde doğrudan yatırımı bulunan ülkeler arasında Hollanda, onu Amerika ve İngiltere takip ediyor. Katar 17. sıradadır.
Türk yatırımcılarımızın yurt dışında yatırım yapmalarını teşvik ettik. Beynelmilel anapara yatırımları hem yatırım yaphan ülkeye, hem de yatırım yapılan ülkeye ekonomik fayda sağlıyor. CHP ve bir kısım medya Katar Yatırım Otoritesi Borsa İstanbul’a ortak oldu diye ortalığı birbirine katıyor. 2018 senesine kadar da Amerikalı Nazdak Borsaistanbul’un yüzde 7 ortağıydı. O zaman niçin ‘Avrupa, Amerika Türkiye’yi ele geçiriyor’ diye velvele koparmadınız. Biz hiçbir zaman yatırımcının kimliğini denetlemedik. Paranın rengi, dini yoktur, para paradır. 28 Şubat’ta olduğu gibi anaparayı renklere parçalayanlardan da olmadık.
“BU ULUS BUNU BAĞIŞLAMAZ”
Avrupa İmar Kalkınma Bankası, Nazdak, Katar da olsa bizim için makbuldür ve teşekküre layıktır. Ama bu faşist kafa ülkenin ve ulusin hayrına olan böyle bir işte kimliğine bakarak yatırımcı ayrımcılığına gidiyor. Bu misal dahil CHP’nin ve onun kuyruğuna katılanlara ulusimizin itimat etmeyeceğinin en sarih göstergesidir. Salgını istismar ederken, yatırımcılara karşı çıkarken bunlar ulusi düşünmediler. Ülkeye yatırım gelmesini yasaklayarak ulusin kasvete düşmesi tasalarıdır. Darbecilerden temizleyip, vatan korunmasına sıkı sıkıya sarıldığı için ordusuna hakaret edenleri bu ulus bağışlamaz. Kendisini desteklemiyor diye hoca, emekçi, egemen, polis, esnaf ve işadamına kadar herkese hakaret etmeyi siyaset sananları bu ulus bağışlamaz.
Türkiye bunlara karşın son 18 senede Cumhuriyet tarihin tamanında yapılanların 5-10 kat aşırısı hizmete hamdolsun kavuşmuştur. 2023 amaçlarına ulaşcak, 2053 vizyonunu harekete geçeceğzi. Şimdi de Ankara’da dev opera binamızı allahın izniyle perşembe akşamı açılışını yapacağız ve bununla beraber Türkiye’de ilk dev opera binamızı Ankaramıza kazandırmış olacağız.
Bu merasimi tam şu andaki Covid koşullarını dikkate alarak çok çok az rakamda katılımla yapacağız. Klasikte 2 bini aşkın konuğun gelebileceği bir yer olmasına karşın biz bunu 300 şahsiyet katılımla yapacağız. Tam tasamız bu yatırımlar bir kenarda kalmasın. Bir taraftan yatırımları açalım, bir taraftan yolumuza devam edelim. Hafta sonu telekonferans sistemiyle tamamladığımız otoban, viyadüklerin açılışını yapacağız.