Muharrem İnce’nin hedefindeki fotoğraf: “Onunla aynı masaya oturulur mu”

Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce, bir dizi ziyarette bulunmak hedefiyle Denizli’ye geldi. İnce, Merkezefendi ilçesindeki bir otelde toplantı düzenledi. Çalışma yemeğinde bir ortaya gelen 6 anne muhalefet parti önderlerini eleştiren İnce, öteki partilere oy veren seçmenlere de seslendi.

Memleket Partisi önderi Muharrem İnce Ali Babacan ile birlikte birebir masada görüşme gerçekleştiren muhalefeti eleştirerek şunları söyledi:

“AKP’ye oy veren kardeşlerime sesleniyorum; 20 yılın sonunda duvara tosladık. Bunlar 200 odalı saraylarında ejder meyveli smoothie yiyor. Bunlar sizden biri değil artık. Gel, hepimizin partisi var burada. Bekliyorum. CHP’ye oy verenlere sesleniyorum; yıllarca oy veren biri olarak söylüyorum. 42 yıl hizmet eden biri olarak sesleniyorum; bir metin imzalıyorlar, ‘Atatürk’ diyemiyorlar. ‘İstanbul Sözleşmesi’ diyemiyorlar. Ali Babacan, Ergenekon’u Balyoz’u yeniden yargılayacakmış, onunla birebir masaya oturuyorlar. Atatürk’ün partisi burası. Atatürkçüler burada. Onlar Atatürk’ün ismini kullanıyorlar. İmza attıkları metinde Atatürk’ün ismini bile geçiremiyorlar. HDP’li kardeşlerime sesleniyorum; Türkiye partisi olamadılar. Terörle ortalarına uzaklık koyamadılar. Gelin Türkiye partisi olalım. Bir aka davettir bu. Hepsi eski bunların. İktidar da muhalefet de eski. 20 yılda ülkeyi batırmış bir iktidar hala birinci parti olamaz. İktidar düşüyor ama muhalefet büyümüyor. Neden? Tahlil üretemiyorlar.”

‘ANA MUHALEFET PARTİSİ SÖYLEYEMİYOR’

Çalışma yemeği ile ilgili kelamlarını sürdüren İnce, “CHP’nin başında ben olsaydım, masanın başında ben otururdum. Uysal olmak zorunda değilsin. Sülaleye enişte aramıyoruz devleti yönetecek adam arıyoruz. Atatürk’e saygısızlık ediyorsan seninle masaya oturmayız. Öz metinde olacak. Terörün her türlüsünü kınayacaksınız. HDP ile görüşürüm lakin milletin gözünün önünde görüşürüm. ‘PKK terör örgütüdür’ diyemiyorsan seninle amel birliği yapmam. Eğitimi cemaatlere, tarikatlara bırakacak mıyız? Bırakmayacak mıyız? Baştan söylüyoruz, biz bırakmayacağız. Anne muhalefet partisi söyleyemiyor” dedi.

‘EY DAVACILAR HALA DURACAK MISINIZ O PARTİDE’

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin partisinin grup toplantısındaki, “Eğer ‘köprüden geçmem’ diyorsanız, buyurun denize atlayıp yüze yüze karşıdan karşıya gidip gelebilirsiniz. Buna mani yoktur, buna ‘hayır’ diyen yoktur” kelamlarını eleştiren Muharrem İnce şöyle devam etti:

“‘Paranız yoksa yüzerek geçin’ diyor. Sayın Bahçeli, sen nasıl bir milliyetçisin? Bahçeli bilmiyor. Yalnızca geçen değil, geçmeyen de ödüyor. 45 bin garanti var orada. Hayatında hiç Çanakkale’ye gitmeyen birisi de o köprü parasını ödüyor. Geçsin, geçmesin. Sayın Bahçeli köprüden geçen ödüyor, geçmeyen ödüyor. Yüzerek geçsen tekrar ödüyorsun. İster kelebek, ister hür tarz, ister sırt üstü yüzsün. Bunların hepsinde para ödüyorsun. Çok iyi biliyorsan istersen kurbağalama yüz. Bu türlü mantık olabilir mi? ‘Yüzerek geçin’ diyor lafa bak. Ey davacılar hala duracak mısınız o partide?”

‘ORADA BİR BEKA SORUNU VAR’

Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş’ın kentteki Suriyeliler hakkında yaptığı açıklamaya da değinen İnce, “Hatay Belediye Başkanı’na katılıyorum. Orada bir beka sorunu var. Bunu söylemek faşistlik değildir. Dünyanın hiçbir ülkesinde 5,5 milyon göçmen mülteci, sığınmacı olmaz. Misafirlik de bir yere kadar. Hatay’da, Kilis’te Suriyeli sayısı fazlaysa sorun kapıda demektir. Afganistan’dan kafileler halinde 20-25 yaşlarında ayağında spor ayakkabılarla her gün Van’da huduttan içeri giriyorlar. Karısını, anasını, kız kardeşini orada bırakmış Türkiye’ye kaçıyor. Bundan ne hayır gelir? Kimse kusura bakmasın. Savaşsana kardeşim, uğraşsana” sözlerini kullandı.

İnce kelamlarını şöyle sürdürdü:

“Ben anketleri biliyorum. Hiç umurumda değil. İlah aşkına Ahmet Davutoğlu’ndan daha az oy olacağımı düşünüyor musunuz? Temel Karamollaoğlu’ndan, Gültekin Uysal’dan daha az oy alacağımızı düşünüyor musunuz? Vicdanınıza sorun. Sokakta bir kişi daha az alacak derse, sizin dediklerinizi kabul edeceğim. Anketler kamuoyunu etkilemek için ortaya atılmış işler. Kamuoyunun nabzını yansıtmıyor. Tıpkı Ecevit üzere ilerliyoruz. Ecevit iki kere başbakan oldu. Ecevit’e bölücü diyenler bir sefer bile başbakan olamadı” (DHA)