İYİ Parti lideri Meral Akşener, TBMM’ye verilen aranın bitmesinin arkasından gerçekleşen ilk grup toplantısında konuştu. Akşener, “İktidarın kredileri öteleme adımı içten lakin eksik” dedi. Akşener, HDP’nin kapatılması ile ilgili söylemlere de ‘Kapatalım diyorlar adım atmıyorlar’ yorumunda bulundu.
Akşener’in açıklamalarından öne çıkanlar şu şekilde;
“Türkiye, vatandaşlarının kolaylık içerisinde yaşatmaya muktedir bir ülkedir. Parası vardır, kaynakları vardır.İktidardan beklentimiz, ülkenin kaynaklarını, vatandaşımızın sağlığı, huzuru ve refahı için kullanmasıdır. Biliyorsunuz Sayın Erdoğan, Halk Bankası göre kullandırılan kredilerde, yılın birincil 6 ayında yapılması gereken ödemelerin öteleneceğini duyurdu.
‘Doğru lakin yetersiz’
Aylardır ısrarla takip ettiğimiz, esnafımızın şikayetçi olduğu bu konuda, atılan adımı, doğru buluyoruz. Bu adım dürüst olmasına doğru, lakin maalesef yetkisiz.
Geçtiğimiz 14 Aralık ’ta bir basın açıklaması yapmış ve iktidardan, esnaf ve sanatkarlarımızın desteklenmesi için, bir dizi talepte bulunmuştuk. Demiştik oysa; ‘Mart 2020 ’den daha sonra alınan kredilerin, geri ödeme süreleri bir sene uzatılsın, bu nedenle doğacak faizi de Hazine karşılasın.’
Bu talebimizde ısrarlıyız. Biz diyoruz ancak; ötelenecek krediler Halk Bankası ile sınırlandırılmasın. Askıya Alma süresi 6 ay yerine, 1 sene olsun. Hem ötelemeden kaynaklanacak faiz yükü, bankalarla yapılacak bir anlaşma çerçevesinde, Hazine kadar karşılansın. Yalnız burada, dikkatinizi çekmek istediğim ilginç bir şart var. Esnafımızın kredi borçlarını askıya alma kararı aldığına kadar, Sayın Erdoğan, piyasa şartlarını biliyor olmalı, değil mi? Ancak nedense, bu karara rağmen, çıktı dedi oysa; ‘Bazı dostlar diyorlar ki, dükkanlar kapanıyor, şirketler kapanıyor. Kapanan falan yok, her şey besbelli.’
Tıpkı böyle dedi… E, ben de derhal doğal olarak, kendisine sormak istiyorum: Eğer işler yolundaysa, ve her şey de ortadaysa, kredi taksitlerini niçin öteliyorsun? Yok eğer esnaf zordaysa, ve ödemelerini öteliyorsan, o halde nasıl oluyor da, işler tıkırında diyorsun? Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu Sayın Erdoğan?
2020 yılında, 40 binin üstünde hakiki kişi işletmesi ve şirket kapandı. Kaldı ama, resmi kapanma işlemi vakit aldığı için, gerçekten kapanan işletme sayısı, maalesef bunun fazla üzerinde. Ayrıca, kriz dönemlerinde kurulan şirket sayısının artması, kimseyi yanıltmasın. Böyle dönemlerde, borçlarını ödeyemediği için, çoğu firmanın kredibilitesi bozulur.O nedenle firmalar, meslek edebilmek ve bir takım yükümlülüklerden kaçınmak için, çareyi yeni şirket kurmakta bulurlar.
Sayın Erdoğan ’a şiddetle tavsiye ediyorum; tespitlerini sağlam analizlere dayandır. Danışmanlarının kulağına üfledikleriyle, milletimizin huzuruna çıkıp, asılsız söylev. Veriler ortadayken, ‘Kapanan işletme değil.’ çağırmak en hafif tabiriyle ciddiyetsizliktir.
Çaresizlikten kurulan şirketlere bakıp, ‘İşler tıkırında.’ demekse, düpedüz cehalettir. Diğer Taraftan var. Eylül sonu itibarıyla, istihdamımız 896 bin birey azaldı. Geniş tanımlı işsizlik ise, 10 milyon 600 bin kişiye ulaştı.
Sayın Erdoğan; madem bu kadar iş imkânı var, Madem yeni yeni şirketler kuruluyor, Madem ekonomi şaha kalktı gidiyor, E o süre, niçin istihdam aralıksız azalıyor?
Sayın Erdoğan ekonomi şaha kalktı gidiyor, istihdam aralıksız azalıyor? Sen git bunları danışmanlarına sor. Senin keyfin yerinde olabilir milletin yok. Saray duvarlarından milletimizin sesini duymuyorsun, İyi Parti milletvekillerini dinle.
Sayın Erdoğan; ben sana daha en başından, sarayın sakıncalarını söyledim. ‘Saray insanı milletinden koparır, gerçeklerden koparır, başka bir sanal evrene hapseder.’ dedim. Sense gittin, sarayın üzerine bundan başka ucube sistem kondurdun. Haksız mıymışım? Dün ‘Milletin adamıyım’ diyerek gezerken,Bugün o saray yüzünden, firmalar ardı ardına kapanırken, ‘İşler tıkırında’ deyip, ‘vatandaşa keyif çayı fırlatan adam’ oldun Sayın Erdoğan! Sen düş aleminde yaşarken, ben, çarşıda, pazarda, esnafımızı dinliyorum.
Sen sarayında sefa sürerken, ben işsiz gençlerimizi dinliyorum. Seni uyaran dostların az bile söylemiş.Sadece esnaf kepengini yok, vatandaş evde kombisini kapatıyor Sayın Erdoğan! Sen ne kadar uğraşırsan uğraş, bundan böyle mızrak çuvala sığmıyor. Sizin masallarınız hafif, Milletin gerçeği ise bundan böyle fazla ağır Sayın Erdoğan!
Dünya Bankası verilerine kadar, 344 milyar liralık millet ihalesi olarak dünyada birinci olan inşaat şirketi vardı ya ücret sıralamasında en son sırada yer aldı.
Türkiye’nin çözülemeyecek sorunu yok. Türkiye kaynakları olan büyük ülkedir. Yeter oysa milletin hazinesi milletimize harcansın.
Sayın Erdoğan ve AK Parti bunu yapamaz ama biz yaparız. İnşallah ilk sandıkta milletimiz yetkiyi bize verecek.
Milletimiz bu gerçeği gördüğü için bizimle dertleşiyor. Memleketin dört bir yanına iş yerlerinde, mutfaklarda yangın var. Üç kuruş avantaj uğruna, kardeşini yüzüstü bırakan vicdansız bir iktidarla aleyhinde karşısında karşıyayız.
Doğu Türkistan tepkisi
Çin Merkez Komitesi Türkiye Komiseri, namı öteki “Kısmen İktidar”, Sayın Cinping Perinçek, Müslümanım’ diye diye gezen Sayın Erdoğan ’ı da, ‘Türk Milliyetçisiyim’ diye diye gezen Sayın Bahçeli ’yi de, nasıl olduysa esir almış.
Çin ’in, Türkistan ’da, Uygur kardeşlerimize uyguladığı zulme, Avrupa ’dan, Amerika ’dan ses geliyor, lakin Ankara ’dan hala çıt çıkmıyor.
Bu Cumhur ittifakı doğrusu bir ilginç…HDP binasında, Apo posteri bulunca şaşırıyorlar fakat seçim zamanı mektubunu okutmaya gelince, dert etmiyorlar.
HDP eleştirisi
Yandan yakıla, ‘HDP kapatılsın’ diyorlar lakin, bunun için en ufak bir adım bile atmıyorlar.
Nitekim bunlara sorarsan, en büyük Türk, en has Müslüman kendileridir ama, ‘Müslüman Türküm’ dediği için, işkence gören kardeşlerimizi duymuyor, iki söz edemiyorlar. Böyle cıvıklık, böyle ciddiyetsizlik olmaz. Böyle devlet yönetilmez. Yazıklar olsun. Ayrıca besbelli bundan başka, Çin ’le 2017 yılında yapılmış bir, ‘Suçluların İadesi Anlaşması’ var. Bunu, Dışişleri Komisyonu gündemine almaya cesaret edebilecekler mi çok merak ediyorum. Buradan ilan ediyorum;Bunu yapacak kişi, kardeşlerimizin mezalimine imza atacak kişidir. Ve bunu bir utanç nişanı olarak, ömür boyu taşıyacaktır.
Esir iken Kırım, Kerkük, Türkistan, Bana zindan olur Maraş, Elbistan. İbni Sîna, Dedem Korkut, Alparslan, Susarsam, hakkını helâl etmesin.
İktidar ve ortakları sussa da, biz susmayacağız. ‘Müslüman Türküm’ diye haykıran kardeşlerimizi, yalnız bırakmayacağız. Her gün, yeniden, her fırsatta, duyana duymayana, Doğu Türkistan ’daki insanlık dramını anlatacağız.
Pandemi sonrasına hazırlanan Dünya, yeni bir döneme giriyor. Amerika Birleşik Devletleri ’ndeki gelişmeler, Rusya ’daki gelişmeler, Çin ’in dünya pazarında artan gücü, ve enerji alanında sürdürdüğü ekonomi-politiğiyle, dünya karışık bir döneme girerken, Türkiye ’nin de tedbirli olması kritik öneme sahip. Devlet başkanlarıyla, üç gün sonradan bozulan sığ dostlukların yok, Arkadaş ülkelerin sayısını artırmanın arkasında olmalıyız. Bu bizi ayrıca diplomatik açıdan güçlendirir, hem de dış ticarette, yeni imkânlar yaratır, yeni kapılar açar.