Kılıçdaroğlu’ndan Bilim Kurulu üyelerine: Orada ne işiniz var!

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin Meclis’teki grup toplantısında, eleştirilen koronavirüs önlemleri sebebiyle iktidara ve Bilim Kurulu’na sert eleştiriler yöneltti. Dünyanın Türkiye’ye güldüğünü söyleyen CHP lideri, Bilim Kurulu üyelerine, “Aranızdan bir sözcü seçip Covid konusunda şu önlemler alınmalı demediniz diyemediniz, çünkü siyasi iktidar size müsade vermedi. O vakit orada ne işiniz var!” dedi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinn Meclis’teki grup toplantısında konuşuyor. Konuşmasında “Mesele iş yok, iş beğenmezliktir” diyen Diyarbakır Valisi Münir Karaoğlu’nu eleştirdi. Kılıçdaroğlu, “Pes. Diyarbakır Valisi’nin bu açıklaması devlet adamlığına yakışmaz” dedi. Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarından satır başları şöyle:

DÜN TARİHİ BİR KARAR ÇIKTI

-Beşli çete diye cümle parçası ettiğimiz grubun yaptığı metro inşaatında bu firmaların yetkilileri ertelenmeksizin 6 yıl 8 ay hapis cezasına çarptırıldılar. Adalet bir şekliyle yerini buluyor. Her şeye rağmen, bu memlekette hakimler var. Bostancı-Dudullu metro hattında iki emekçi yaşamını yitirmişti. Ailelerini ziyaret etmiştik, ailenin bizden tek bir isteği vardı; davayı takip etmemiz. Sayın Akif Hamzaçebi ile davalarını izledik. Dün tarihi bir karar çıktı.

-Eğer biz CHP’liler olarak, haksızlığın ve adaletin karşı susarsak, millete karşı görevimizi yapmamış oluruz. Biz CHP’liyiz. Bizim Türkiye’ye, dünyaya, insanlığa bakışımız ayrıdır. Biz halk müziği aralarında ayrım yapmayız. Bizim sevdamız Türkiye’dir.

-Zeycan Yedigöl. 10 Nisan 1981 günü evladı alındı. Tam 39 yıldır evladının mezarını arıyor. 39 yılın sonunda hayata gözlerini kapadı. Bir anne evladına hasret, toprağa verildi. Allah rahmet eylesin. Adaletin olduğu yerde bu olur mu?

‘VALİLİK MAKAMI SIRADAN BİR MAKAM DEĞİLDİR’

-Devletin dini adalettir. Adaleti sağlayacak olan kurumlardır. Mesela bir vali devlet namına konuşabilir. Devleti temsil eder bulunduğu yerde. Vali sıcak siyasetin içine girmez. Valilik makamı banal bir makam değildir. Diyarbakır valimiz bir izah etme yapıyor. “Mesele işsizlik değil, meslek beğenmemezliktir. İş var” diyor. Pes. Diyarbakır Valisi’nin bu açıklaması devlet adamlığına yakışmaz.

-Gebze’de işçiler işten atıldı, bir kısmı da bedava izne çıkarıldı. Hak arıyorlar. Ankara’ya gelmelerine polis engel oluyor. Anayasa açıkça çiğneniyor. Bu ırk meslek istiyor, hak istiyor lakin sen zorlama uyguluyorsun. İnsana hürmet duymak zorundayız.

ALMANYA VE İTALYA’YI KINADI

-Bir gemimiz, uluslararası sularda durdurularak hukuksuz yere arandı. Ne oluyor Allah aşkına? Mavi Marmara’da da aynısı oldu. Almanya’yı da İtalya’yı da bizim gemimize uluslararası sularda yaptıkları zorlama dolayısıyla kınıyoruz. Hükümetten bu konuda fazla açık ve çok net bir cevap bekliyoruz.

ÖĞRETMENLERİN DURUMUNU DEĞERLENDİRDİ

– Bir ulusun, bir milletin en kuvvetli kaynağı yetişmiş insan gücüdür. Bir ülkeyi laf sahibi yapan insanları yetiştirenler kimler? Öğretmenlerdir. O nedenle öğretmenler bugün saygıdeğer ülkelerinde en büyük hürmet durulacak kişiler olarak görülürler.

– Öğretmen bununla birlikte güven timsalidir. Tüm anne ve babalar çocuklarını büyük bir özgüven içinde getirir, öğretmene teslim eder. Öğretmenler tüm özverisiyle çocukların sorunlarını çözmeye çalışır.

– Sözde bir FATİH projesi yapmışlardı, öğretmenlere ücretsiz bilgisayar vereceklerdi, vermediler; nereye gitti para hâlâ belirli yok. Öğretmenler aynı derse giriyor, benzer mesaiyi yapıyorlar, benzer okuldan mezun oluyorlar, lakin biri sözleşmeli, biri aralıksız diye ayrıma alt tutuluyor. Bambaşka maaşları alıyor. Öğretmen, öğretmendir. Yıllar geçti öğretmenlere 3600 ek gösterge hakkı verilmedi. 100 bin öğretmen emekli olmak için ilave göstergeyi bekliyor.

– Biz iktidar olduğumuzda öğretmenler sefalet maaşının aşağı maaş almayacak. Öğretmen sefalet sınırının aşağı ücret alamaz.

‘ÇOCUKLAR 18 YILDIR DENEYSEL OLARAK KULLANILIYOR’

-Yedi bakan değişti, yedi eğitim politikası oluştu. En kayda değer düzenleme, beş AK Parti milletvekilinin teklifiyle yapıldı. Hiçbiri öğretmen değildi. Çocuklarını okula gönderen AK Partili annelere sesleniyorum; çocuklar 18 yıldan beri denek olarak kullanılıyor. EBA TV’den eğitim yapmaya çalışıyoruz. 21. yüzyılda, 3 milyon 37 bin öğrencinin interneti değil. 18 yıldır ülkeyi yönetiyorlar.

EKSİK TEDBİRLERE VE BİLİM KURULU’NA ELEŞTİRİ

-5 maskeyi dağıtmaktan aciz olan iktidar ben Türkiye’nin sorunlarını çözeceğim diyor. Yapamazsın, sende böyle bir irade değil. Akşam saat 20 ile sabah saat 10 arasında Covid bulaşır diye sınırlama getiriyor. Sabahtan saat 10 ile akşam saat 20 aralarında Covid nezaket edilmiş diye sınırlama kalkıyor.

-Bütün dünya bize gülüyor böyle önlem mi olur? Bilim Kurulu üyelerine sesleniyorum: Hepiniz aydın yazmış akademik kadro içinde olan profesörlersiniz. Aranızdan bir sözcü seçip Covid konusunda şu önlemler alınmalı demediniz diyemediniz, çünkü siyasi iktidar size izin vermedi. O vakit orada ne işiniz var! Eğer cümleye sayın Cumhurbaşkanımızın talimatı ile başlıyorsa orada bilim mi olur? Erdoğan sağlık çalışanı mı, profesör mü?