İYİ Partili Tatlıoğlu’ndan Bülent Arınç’a: Zamanında konuşulmayan dil bize kılavuzluk etmez

İYİ Parti Grup Başkanı İsmail Tatlıoğlu, YİK Azası Bülent Arınç’ın açıklamalarıyla alakalı, “Yanlış zamanda konuşmanın, geçmiş zamanda konuşmanın bir anlamı yok. Zamanında konuşulmayan dil bize kılavuzluk etmez” dedi.

Aza ol

İYİ Parti Türkiye Büyük Millet Meclisi Grup Başkanı İsmail Tatlıoğlu, Bülent Arınç’ın tutuklu HDP eş genel başkanı Selahattin Demirtaş’ın tahliye olabileceğini ve iş insanı Osman Kavala’nın tutuklu kalmasına hayret ettiğini söylediği laflarının sorulmasına, “Yanlış ve geçmiş zamanda konuşmanın anlamı yok. Bu siyaset ve devlet duruşu değil. Bu, içerideki kadrolar arasında çabada bir ayar vermedir. Bunun Türkiye’yi ve bizi bağlayacak bir yanı yoktur” dedi.

İYİ Parti Grup Başkanı Tatlıoğlu, Türkiye Büyük Millet Meclisinde basın buluşması tertip etti.

Tatlıoğlu, Türkiye’de ekonomi, siyaset ve sosyal yaşamın görünür bir biçimde düşüşe geçtiğini korunarak, “Şu anda 40 milyar dış ticaret sarihi, 23 milyar dolar cari operasyon sarihi var. Bu sayılar ekonominin sıhhatli tasarı çerçevesinde yürütülmediğini gösteriyor” dedi.

Koronavirüs ile çabaya da değinen Tatlıoğlu, “Her konutta koronavirüs hastası var, her semtten bir koronavirüs cenazesi çıkıyor. Devlet reelleri paylaşmalı. Bu, yurttaşın daha eforlu bir gayret edişine dayanak sağlayacaktır. Bilgileri, kırarak, bükerek, siyasal hesaplarımıza uygun hale getirmenin, şu çağda netice üretmesi muhtemel değil” dedi.

‘Arınç’ yorumu

Tatlıoğlu, Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Heyeti Azası Bülent Arınç’ın münakaşa yaratan açıklamaları sorulmasına üzerine şu yanıtı verdi;

“Sayın Arınç ile bazı dostları bazen Türkiye’ye geliyorlar. Uzun bir ara veriyorlar. Uzun zaman konuşmuyorlar.

Biz bu dostların konuşmaları gerektiği zamanlarda konuşmadıklarına uzun zaman tanık olduk. Bu konuşma cumhurbaşkanlığı sistemine geçişte olmalıydı, yolsuzlukla dolu ihaleler yarıyılında olmalıydı, Yüksek Seçim Kurulunun İYİ Parti’yi tercihe sokmama hamlelerinde olmalıydı.

Yanlış zamanda konuşmanın, geçmiş zamanda konuşmanın bir anlamı yok. Doğru siyaset duruşu değil; içerideki kadrolar arası gayrettir, ayar vermedir, Türkiye’yi, bizi bağlamaz. Zamanında konuşulmayan dil bize kılavuzluk etmez”