‘Gemimize yapılan müdahale yetkisiz ve hukuksuzdur’

Hak Bakanı Gül, “Libya’ya giden ticari gemimize yapılan müdahale yetkisiz ve hukuksuzdur. Beynelmilel hukuka dayalı tüm haklarımızı kullanacağız.” dedi.

Hak Bakanı Abdulhamit Gül, Adli Dayanak ve Mağdur Hizmetleri Dairesi Başkanlığınca Ankara Meyra Palace’da tertip edilen Bayana Müteveccih Şiddetle Aktif Çaba Çalıştayı’na katıldı.

Gül, burada yaptığı konuşmada, bayana müteveccih şiddetle aktif çaba edilebilmesi için atılan adımların istişare tabanda ele alınmasının bedelli olduğunu, müesseselerin eforunu istişareden aldığını, siyasetlerin bu çoğulculuk ve katılımcılık aksında ilerlediğini söyledi.

Bu siyasi kültürün gerek milli hukukta gerekse beynelmilel arenada Türkiye’nin önünü açtığını ve özgüvenini artırdığını belirten Gül, şöyle devam etti:

“Küresel ölçekte bölgemizde her gün başka bir hukuksuzluğun yaşandığı, bir hukuk denemesinden geçtiğimiz bir yarıyıldayız. Bu süreç aynı zamanda, hukuk standartlarıyla iftihar eten bazı ülkelere de hakikatin aynasını yakalamaktadır. Türkiye ise bugün Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde haksızlığa boyun eğmeden, taviz vermeden ilkeli duruşuyla küresel hakın insanlığın şerefli bir temsilcisi konumundadır. Türkiye hakı yalnız kendisi için isteyen, başkalarına nemelazım kavrayışıyla yanaşan bir ülke hiç olmamıştır, olmayacaktır. 

Gemilerimiz, Akdeniz’de bu inancın, bu duruşun, bu hukukun bu hak kavrayışının sancağını dalgalandırmaktadır. Bu sebeple, Libya’ya izleyen ticari gemimize yapılan müdahale yetkisizdir ve hukuksuzdur. Beynelmilel hukuka dayalı tüm haklarımızı Türkiye Cumhuriyeti Devleti olarak kullanacağız. Bu cebri teşebbüsler, hukuk tanımaz eylemler, ülkemizi beynelmilel hukukun yanında olan kararlı davranışından asla vazgeçiremeyecektir. Türkiye, Libya’da Birleşmiş Milletler tarafından tanınan ulusal uzlaşma hükümetiyle yapıcı ilişkilerini devam ettirecektir. Bölgede huzur ve güvenin kuruluş edilmesi beynelmilel hukukun, iş birliği ve uyuşma tabanının kuvvetlendirilmesine bağlıdır.”

Bayana karşı işlenen kabahat soruşturmaları

Bakan Gül, bayana şiddet meselesinin, coğrafi hudut, ekonomik gelişmişlik ve öğretim seviyeyi fark etmeksizin tüm dünyada yaygın olarak görülen bir problem olduğunu vurgulayarak şiddet olgusunun yalnızca mağdurlar üzerinde fiziksel, ekonomik, ruhsal tesirler göstermediğini aynı zamanda sosyal dokuyu da etkilediğini ifade etti.

Onarıcı hak siyasetleri çerçevesinde mağdur odaklı uygulamaların geliştirilmesinin başlıca niyetlerinden olduğunun altını çizen Gül, bu mağdurların başında, şiddete maruz kalarak adli sürece temas eden bayanlar geldiğini söyledi. 

Hak Bakanı Gül, özellikle çocuklar, bayanlar, manili ve yaşlı fertlere dayanak olmanın, adli süreçte yalnız olmadıklarını sezdirmenin ehemmiyetli olduğuna dikkati sürükleyerek hak sistemiyle yolu kesişen her yurttaşın adli süreç süresince desteklenmesinin esas hareket noktalarından biri olduğunu dile getirdi. 

2019 ile 2020 seneyi UYAP bilgilerini ve bazı istatistikleri de paylaşan Bakan Gül, şöyle konuştu:

“2020’de bayana karşı işlenen kabahat soruşturmalarının vasati bitirilme zamanının 80 günden 55 güne düştüğünü görmekteyiz. 2019’da 80 günmüş, 2020’de bu adımlarla 55 güne düşmüştür. Başka Bir Deyişle soruşturmalar, siz bedelli uygulayıcıların elinde süratle neticelenmiş. Bu mevzuda bir titizlik, dikkatin olduğu coşturucu bir büyümedir. Ben bu mevzudaki tüm uygulayıcılara teşekkürlerimi sunuyorum. Yeniden, son yarıyılda ihtiyatların önleyici önlemler olarak daha yoğun bir biçimde karşımıza çıktığını görüyoruz. Yalnızca gözetici temkin kararlarının değil, şiddet uygulayanı rehabilite etme ve ıslah edici, önleyici temkin kararlarının gündeme gelmesi ehemmiyetli bir büyümedir. Hükmedilen önleyici temkin kararlarının çoğalışı uygulamanın bu güzergahta, uygulamanın doğru bir güzergahta ivme kazandığını ortaya koymaktadır.” 

Gül, ayrıca 2020 içinde 220 birey hakkında elektronik kelepçe kararı verildiğini, elektronik kelepçe uygulamasının bir evvelki seneye göre yüzde 137 oranda artırıldığını ve 2020 içinde 449 mağdur hakkında kimlik ve iş yeri farklılık kararı verildiğini bildirdi. 

Bu sayıların bir hassasiyetin ortaya konulduğunu gösterdiğini ancak kendileri için reel sorunun bir istatistik sorunu değil, hak sorunu olduğunu belirten Gül, bir bayan dahi şiddet karşısında mağdur ve naçar kalmayana kadar bu gayreti kararlılıkla sürdürmek zorunda olduklarını ifade etti.

Abdulhamit Gül, bayana müteveccih şiddetle gayrette bu hassasiyetle çalışmalarını sürdürdüklerini, özellikle uygulamacıların işin başında da bu hassasiyetinin büyümesi ve bu mevzuda eğitimler alınmasının çok ehemmiyetli bir başlık olduğunu vurguladı. 

Bu kapsamda 2019’da 2 bin 597 egemen ve Cumhuriyet savcısına eğitim verildiğini, 2020’de ise çevrimiçi eğitim sistemiyle 404 egemen ve Cumhuriyet savcısına “Aile Hukukundan Kaynaklanan Davalar” ve “6284 rakamlı Kanun Uygulamaları” mevzularında eğitimler verildiğine aktaran Gül, 2019-2020 senelerinde toplam 2 bin 687 egemen ve Cumhuriyet savcısı adayına da bu güzergahta eğitimler verildiğini söyledi.

Mahkemede iyi hal mevzusunun bazen kamu vicdanını yaraladığına dikkati sürükleyen Hak Bakanı Gül, “Kamu vicdanını yaralayan neticelere yol açan bu cins kararlardan da sakınılması yeniden ulusumuzun bu süreçte bir temennisidir.” ifadesini kullandı.

Anadolu Ajansı