MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin TBMM grup toplantısında konuştu…
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin TBMM grup toplantısında gündeme dair kayda değer açıklamalarda bulundu. İşte Bahçeli’nin açıklamalarından satır başları…
– Türk Milliyetçileri olmasaydı, devrilen bir imparatorluğun altından yeni bir devlet nasıl çıkardı? Bugün bol keseden sallayan siyasetçilerin buna bir cevabı var mıdır? MHP, Türkiye’nin lehine ve yararına olmadığını düşündüğü her konuda sonuna kadar direnmiştir. Bu direniş ve çaba sonuna kadar bundan daha sonra da korunacaktır. Demokrasi dışı arayışlara tutku edenler, dış güçlerden medet umanlar, alayınızı uyarıyorum. Girdiğiniz yolun sonu uçurumdur. MHP teslim alınmadan bu milleti parçalayamaz, yıkamaz, karanlığa çekemezsiniz. Yaparız diyen varsa hodri meydan. Vallahi buradayız. İkaz ile hatırlatıyorum, Türkiye düşmanlarının dolduruşuna gelip maşalık yapanla, mahşeri vicdan karşısında hesap vereceklerini unutmasınlar.
– Türkiye üstünde plan yapanlar, milletin vermediği yetkiyi almak için kuyrukta bekleyenler, demokrasi dışı arayışlara arzu edenler, bununla birlikte dış güçlerden namertçe medet umanlar, alayınızı uyarıyorum girdiğiniz yolun sonu uçurum, akıbetiniz mahvoluştur. Cumhur İttifakı düşmeden, Milliyetçi Hareket Partisi teslim alınmadan bu vatanı bölemezsiniz, bu devleti yıkamazsınız, bu milleti karanlığa çekemezsiniz.
– MHP ve AK Parti dışındaki partiler Türk siyasetinde çölleşme, hatta çürümenin failleridir. Bunların akılları kiralıktır. Ne dedikleri bellidir, ne duruşları berraktır. Siyasete hakim olan dağınıklıklar, ani kopuşlar, derin çatlaklar, gün fazla değişen ilişkiler, demokrasi kültürümüz açısından endişe vericidir. Mlum partilerin tutuşmuş gibi kapı kapı dolaşmaları, kameralar karşı zoraki gülümsemeleri epeyce sıklaştı. Bayram yok, seyran yok, kulaklarına kim ne fısıldadı da bunlar yola düştüler? Siyasetin zillet ayağı toz duman içindedir. CHP ile HDP arasındaki görüşme trafiği ve sonrasındaki sisli ve sinsi bakış gözümüzden kaçmamıştır. Tanıdık olduğumuz görüşme sonrası ortak basın toplantısı CHP’nin kurnazlığı ile yapılamamıştır.
CHP siyasi korona nedeni ile sanırım hDP ile arasına sosyal uzaklık koymuştur. Bu ne yaman çelişki, nasıl bir ittifak ortaklığıdır? İçeride can ciğer kuzu sarması, dışında ne sen beni teşhis ne ben seni! Madem basının, milletin karşısına çıkma cesaretiniz değil, nasıl görüşüyorsunuz! O zaman neden kalp yemiş gibi konuşuyorsunuz! Birbirinin yanına duramayanlara Türkiye itimat edilir mi? Türkiye bu orta oyununa izin verir mi? Çıkın sahneye de boyunuzu görelim, kaç kilo olduğunuzu görelim!
– Bizim hedeflerimiz, 2023’deki Cumhurbaşkanı adayımız bilinmektedir. Allah’a şükürler olsun ki saklayacak, gizleyecek, korkacak hiçbir açığımız, hiçbir güçsüzlük veya yanlışımız yoktur. Sayın Cumhurbaşkanımızla ihtiyaç hasıl olduğunda görüşürüz, konuşuruz, ülke meseleleri hakkında fikirlerimizi paylaşırız. Aramızda pazarlık yok, ihtilaf değil, utanacağımız bir konumuz değil.
– İzmir Büyükşehir Belediyesi, devlet içinde devlet değildir. Devlet tektir, cümbür cemaat duysun ve bilsin oysa bu devlet Türkiye Cumhuriyeti’dir. Eğer belediye dış finansman kullanacaksa, bunun izin mercii, tasdik makamı Hazine ve Maliye Bakanlığı’dır. İzmir ’de özerk bir idare kuruldu da bizim mi haberimiz olmadı? Bu güvenilmez, sakat ve sorunlu açıklamayla Kılıçdaroğlu ne yapmaya çalışıyor? Neyin kozasını örüyor? Nereye varmak istiyor?
– Boğaziçi Üniversitesi’ne ataması yapılan rektöre itiraz edenlerin başlıca dinamiği marjinal örgütlerdir. Bir öğrencinin DHKP-C’li ile ne işi olur? Bir gencimizin kanunsuz sol örgütlerin yuvalandığı hücre evleri ile ne bağı olacaktır? Rektör atanması yasal olabilir fakat demokratik değil diyenler, kendi fikir ve düşüncenizden başka her görüşe sindirim güçlüğü göstermeniz demokrasinin neresiyle bağdaşmaktadır. Katil polis seslenmek, polis otolarını taşlamak, açıklama ve fikir hürriyetinin neresine sığmaktadır. Gözaltına alınanlardan 101’inin Boğaziçi Üniversitesi ile ilişiği yoktur. Evlatlarını üniversiteye gönderen muhterem analarımız, çocuğunuz bu örgütlerin eline düşerse bundan hoşnut olur musunuz? Polislerle çatışmalarından mutluluk duyar mısınız?
Kılıçdaroğlu, Türkiye’nin evlatlarını özgür bırakın diyor. Başkalarının sırtından kurban kesmesi kolay. Çağrımı tekrarlıyorum. Evlatlarınıza sahip çıkın. Ne Kılıçdaroğlu’nun eline, ne de onun bunun keyfine bırakmayın. Öğrenci diğer terörist başkadır. Öğrencilerin haklı isteklerine kulak belirlemek şüphesiz görevimizdir. Terörle iletişim ve iltisaklı olan öğrenci değil, suçludur. Öğrenci olmayanlar ne arıyor üniversite kapalarında? Devlet buna müsade mi versin? Sabah ilk gelen üniversitelerde derebeylik mi ilan etsin?
– Boğaziçi Üniversitesi ’nde fitne düzeneği kuran, devletle öğrenciyi cepheleştirmek için kolları sıvayan, cılızlaşan olayları öteki illere ve üniversitelere taşımak için fırsat kollayan, buradan bir halk hareketi çıkar mı diye bekleyen, buna destek olan kim varsa alçak ve hain bir projenin figüranıdır.
– İstanbul’da sokağa çıkan HDP milletvekillerinin eğitimle öğretimle üniversiteyle ne alakaları vardır? ABD’nin, AB’nin hatta BM’nin bu çerçevede yorumlama üzerine izah etme yapması, şirret bir tezgahın varlığına işarettir. Piri’nin Boğaziçi’ndeki örgütlere sadece espri dergilerine konu olacak bir konudur. Bu sözcünün daha 1 ay önce kongre binalarına yapılan baskını fikir kayıtlarından çıkardığı anlaşılmıştır. Bize kadar cümbür cemaat kendi önünden yemelidir, kimse bize demokrasi dersi veremez.
– Geçen hafta Twitter, bazı paylaşımlarıma sansür uyguladı, kısıtlama getirdi. Seslenmek oysa çok doğru yoldayız, sözümüz ve tespitimiz fazla isabetliymiş. Her parti yeni bir anayasadan bahsediyor veya değişmesini öneriyor. O zaman tutarlılık gereği tüm partilerin Anayasa’nın birincil dört maddesine tabi, vatandaşlık tanımına vefalı bir siyasi tutumla bir araya gelmesi milletimizin istek ve beklentisidir. Milliyetçi Hareket Partisi yeni yeniden anayasa yazım sürecine vardır ve çalışmalarına samimi olarak, önyargısız şekilde başlamıştır.
– Tüm dünyada LGBT haklarının koruyucusu olacaklarını söyleyenlere sesleniyorum. Müslüman Türk milleti bu oyuna gelmez, bu zokayı yutmaz, bu kirli kampanyanın tuzağına düşmez.
– Yargıya saygımız var. Mahkemenin davayı tekrar görmesini de uygun buluyoruz, ancak infazın durdurulmasına karşıyız. Enis Berberoğlu ile ilgili dokunulmazlığın kaldırılmasıyla alakalı fezleke komite ve genel kurula geldiğinde de MHP daha önceki tutum ve davranışına uygun olarak dokunulmazlığın kaldırılması yönünde oy kullanacaktır.